HÜKÜMET KONAĞI

İzmir Hükümet Konağı'nın hikayesi
Dünden Bugüne / Sabri Yetkin

Kentin kalbi olan Konak ismi, vilayetin yönetildiği binadan gelmektedir. Konak, kentin fiziki yapısının şekillenmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. Kent için böylesine anlamlı bir yapının tarihsel dönüşümü ve yapımının İzmirliler için önemli olduğuna inanıyorum.

Konak mevkiinin doğuşunu 18. Yüzyıl'da İzmir'de güçlenen Katipzade isimli Ayan Ailesi'ne kadar götürebiliyoruz. Ayanlar, Osmanlı merkezi yapısının zayıflamasından yararlanarak, yaşadıkları bölgeleri egemenlikleri altına almışlardı. 1759'da Katipzade Ahmet Reşit Efendi'nin zorbalığından ahali şikayetçiydi. İstanbul, ayanın yakalanmasını emredince, Reşit Efendi İzmir'den kaçarken denizde boğulmuş, mallarına devlet el koymuştu. Buna rağmen ailenin egemenliği 1800'lü yıllara kadar sürmüş; İzmir'i, bölgeye adını veren konaktan yönetmişlerdi. Ayanlıkla mücadele eden II. Mahmut'un 1816'da ailenin mallarına el koyduğu ifade edilse de, ailenin İzmir'deki yöneticilik vasfının devam ettiğini, 1821'de Katipzade Ahmet Ağa'nın İzmir baş ayanlığına getirildiğini biliyoruz.

Tamiri için 1 milyon kuruş
1840'lı yıllarda Konak haraptı ve vilayet hâlâ buradan yönetilmekteydi. Devlet, 69 bin kuruşa konağın tamirini planlamıştı. Ancak 1847 yılındaki bir deprem konağı tamamen sakatlamıştı. Vilayet, 26 Eylül 1847'de konağın yıkılarak yeniden inşasını, bunun için de yaklaşık 1 milyon kuruşa ihtiyaç duyulduğunu bildiriyordu.
Ne var ki 1864 yılına kadar konağın yenilenemediğini anlıyoruz. İzmir Eyaleti Valisi Mehmet Reşit Paşa, 7 Mart 1864'te İstanbul'a yazdığı raporda, ahşap Hükümet Konağı'nın harabiyetini, yıkılarak kargir bir bina yapılmasının elzemiyetini yazıyordu. Mevkiye yakışır, mükemmel ve geniş bir konak yapılmasını ve bunun için de 3 milyon kuruş gerektiğini belirten Paşa, paranın kaynağını da bulmuştu. İzmir'de hapishane olarak kullanılan Cezayir Hanı ile eskimiş olan Karantina ve iskana açılmamış olan Karşıyaka sahilindeki hazine arazilerinin satışından sağlanacak gelirle inşaat gerçekleştirilecekti. Meclis - i Vala 18 Mart 1864'te raporu uygun görmüş, projenin hazırlanmasını istemişti. Bu gelişmelere rağmen somut adımlar atılamamıştı.

1867: İzmir vilayet merkezi
1867'de Vilayet Nizamnamesi'nin yayınlanmasıyla İzmir, Aydın Vilayeti'nin merkezi olmuştu. Yeni nizamname, vilayetlerde meclis salonu ile birçok büronun varlığını gerekli kılıyordu. İzmir'deki bina hizmet için yeterli değildi. Ayrıca, Avrupalı konsoloslarla, tüccarlarla haşır neşir olunan, İzmir gibi bir kente bu hükümet konağı yakışmamaktaydı. Dönemin valisi Sabri Paşa konağın inşası yolunda ciddi adımlar atmış, harabe olan konağın kışı çıkartamayacağını İstanbul'a bildirmişti.
Binanın 1 milyon 725 bin kuruşa mâl olacağı hesaplanmıştı. Hükümet 16 Kasım 1867'de projeyi onaylayarak, inşaatın başlamasını emretmişti. Eski konak yıkılmış, inşaata başlanmış, inşaat süresince de vilayetin işlerinin yürütülmesi için Reşadiye (Güzelyalı) civarındaki Sadullah Efendi'nin konağı kiralanmıştı.

Masraftan kaçınılmadı
Salepçizade Ahmet Bey'in kontrolünde yürütülen inşaat, özenle yapılmaktaydı. Zemin gevşek olduğundan temeline ve zemin duvarlarına itina edilmiş, inşaatın sırf bu kısmı için 1 milyon 300 bin kuruş harcanmıştı. 27 Eylül 1871 tarihli belge, konağın tamamlanabilmesi için 3 milyon kuruşa daha ihtiyaç duyulduğunu yazıyordu. Hükümet, İzmir gibi liman kentinde inşa edilen konağın hükümetin şanına yaraşır biçimde olmasını ve masraftan kaçınılmamasını bildirmişti.
Hükümet Konağı 1872 yılında tamamlanarak hizmete girmiş ve kentin simgelerinden biri haline gelmişti. 1881 tarihli vilayet salnamesi konağı "şehrin en yüce binası ve en büyük ziyneti" olarak tanımlıyordu. Konağın bahçesi Vali Halil Rıfat Paşa tarafından düzenlenmiş, İzmirliler de buraya "Hükümet Parkı" adını vermişlerdi.


Ron Vitali'nin eseri
MİMAR Ron Vitali, konağın projelerini çizmiş ve raporunu 5 Ekim 1867'de valiliğe sunmuştu. Bina 2 bin 062 metrekare zemin üzerinde, iki katlı, 13.5 metre yükseklikte inşa edilecekti. Konak; Vilayet ve Mutasarrıflık memurlarının büroları, Vilayet Meclisi, mahkeme, arşiv ve valinin ikametgahı olan haremi de kapsayacak şekilde 81 oda ile denize nazır bir büyük salon ve balkondan ibaretti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder